GENÇ EĞİTİM SENDİKASI GENEL Başkanı Sayın Aras Ali ALTINTAŞ,
“2023-2024 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILININ SONA ERMESİ NEDENİYLE YAPTIĞI” BASIN AÇIKLAMASINDA BULUNDU.
2023-2024 Eğitim-Öğretim yılı bugün sona erdi, öğrencilerimiz karnelerini alarak yaz tatiline girmenin sevincini yaşadılar. Bütün öğrencilerimize iyi tatiller diliyoruz.
Öncelikli olarak Eğitim sisteminin önemli parçası Kıymetli Öğretmenlerimize, İdarecilerimize ve Tüm Okul Personelimize bu süreçte gösterdikleri fedakarlık ve destek için teşekkür ediyoruz.
Öğretmen açığı, fiziki alt yapı yetersizlikleri, sözleşmeli ve mülakatlı öğretmen alımı, müfredatın çağdaşlıktan ve bilimsellikten uzak şekilde yeniden yapılandırılması, ücretli öğretmenliğin devam etmesi, tasarruf tedbirleri genelgesiyle memur haklarının gasp edilmesi, proje okullarına ehliyet ve liyakatten uzak öğretmen ve idareci atamalarının yapılması, benim adamım anlayışının devam etmesi, iptal edilen kariyer basamakları sistemiyle ilgili herhangi bir adım atılmaması, Öğretmenlik Meslek Kanunu beklerken Öğretmenliği Bitirme Kanunuyla karşı karşıya kalınması, eğitimcilere yönelik şiddet olaylarının artması gibi birçok sorun 2023-2024 eğitim-öğretim yılına damga vurdu.
SÖZLEŞMELİ VE MÜLAKATLI ÖĞRETMEN ALIMI
Milli Eğitim Bakanlığı seçim meydanlarında Sayın Cumhurbaşkanı’mızın verdiği sözü yerde bırakarak sözleşmeli ve mülakatla öğretmen alımı uygulamasına devam etmektedir. Geçmiş yıllarda kamuoyuna yansıyan uygulamalardan bildiğimiz gibi torpile, iltimasa, subjektif değerlendirmelere dayalı mülakatla öğretmen alımı birçok öğretmenin hakkının yenilmesine neden olmuştur.
Genç Eğitim Sen olarak talebimiz şudur: Öğretmen atamaları tamamen KPSS puan üstünlüğüne göre mülakatsız, kadrolu olarak gerçekleşmelidir. Bütün sözleşmeli öğretmen kadroya geçirilmeli, en az 68 bin kadrolu öğretmen ataması yapılarak ücretli öğretmenlik uygulamasından vazgeçilmesidir.
EĞİTİMCİYE ŞİDDETE HAYIR!
Öğretmenlere yönelik şiddet gün geçtikçe artmaktadır. Yıllarını mesleğine adayan, topluma yararlı bireyler yetiştirmek için gece gündüz çabalayan öğretmenlerimizin saldırılara maruz kalması, katledilmesi Türk Milli Eğitimi adına bir utançtır. Öğretmenlere yönelik şiddet sendikamızın üzerinde hassasiyetle durduğu konulardan birisidir.
MEB ‘ de çalışan öğretmen, idareci, müfettiş, şube müdürü, şef, yardımcı hizmetler, fizyoterapist, hemşire, aşçı ile Üniversitede çalışan akademik ve idari personel, koruma ve güvenlik görevlisi gibi tüm memur ve emeklileri ilgilendiren “Eğitim Çalışanları Sorunları ve Çözüm Raporumuzu” ve “Şiddet Yasa Tasarısı”nı vekillerimize sunduk.
Genç Eğitim Sendikası olarak Eğitim Çalışanlarını Hiçbir Koşulda Yalnız Bırakmayacağız.
Eğitimde şiddeti önleme kanununun hazırlanıp acilen yasallaşmasını bekliyor ve şiddeti önlemek için:
OKULLARA,
Güvenlik Personeli, Acil arama kod sistemi, X-ray cihazı verilmeli,Toplumsal ruh sağlığı hizmetleri artmalı,Ruh sağlığı Yasası Çıkarılmalı, Caydırıcı cezalar 2 kat oranında artmalı, Mobbing, Psikolojik Şiddete caydırıcı ve önleyici tedbir alınmalıdır.
Şiddet sorunu eğitimcinin değil,öğrenci güvenliği için velinin de sorunudur.
Eğitimciye yönelik şiddeti önleme tedbirleri acil alınmalı ve uygulamaya geçilmelidir.
Öğretmenlik mesleğine kaybettiği itibarı yeniden kazandıracak somut adımlar atılmalıdır.
ÖĞRETMEN MESLEK KANUNU HAK GASPI DEĞİL HAKKIN KENDİSİ OLMALIDIR!
Paylaşılan taslağın öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının yıllardır mesleğimizin haklarının korunduğu bir meslek kanunumuz olsun diye beklediği içerikle uzaktan yakından alakası olmadığını gördük.
Öğretmenlik Meslek Kanunu İstiyorduk, Öğretmenlik Cezalandırma Kanunu ile karşı karşıya kaldık.
İçeriğinde mesleğimizin onurunu koruyacak, eğitim çalışanlarının can güvenliğini sağlayacak, öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirildiği, karşılaşılan sorunların çözümü diyeceğimiz hiçbir madde bulunmamaktadır.
Öğretmenlik Meslek Kanunu beklerken, Öğretmenliği Bitirme Kanunuyla karşı karşıya kaldık.
Öğretmenlerin iş güvencesini muallak ifadelerle gasp etme niyetiyle hazırlanmış, rotasyon ile sürgüne kapı aralayan, ekonomik şartların iyileştirilmesini unutmuş bu taslak kabul edilemezdir. Bakanlığın öğretmenlerin beklentilerini görmezden gelerek hazırladığı bu metin, öğretmenler tarafından istenmemektedir.
Açıklanan kanun ile çalışanların beklentisi arasında dağlar kadar fark vardır. Sayın bakanın artık karar vermesi gerektiği düşünüyoruz! Ya emekçilerinin yanında olacak, bu garabeti ortadan kaldırıp öğretmenlerin gerçek taleplerini dikkate alarak bir Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlayacak ya da 1 milyon 300 bin eğitim çalışanını karşısına alıp bu garabette ısrar edecek.
Biz Genç Eğitim Sendikası olarak tüm gücümüzle “Meslek Kanunu” adı altında ceza kanununun geçmemesi için mücadele edeceğiz. Öğretmenlik Meslek Kanunu için tüm sendikaların katılımıyla Meclis Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonundan ve MEB’den resmi olarak toplantı talep etmiştik. Bu talebimiz karşılık buldu.
Başta ÖMK olmak üzere tüm eğitim çalışanlarının çözüm önerilerimizle değineceğiz.
KARİYER BASAMAKLARI
Son günlerde yaşanan gelişmeler ve alınan duyumlar neticesinde Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik için birçok senaryonun konuşulduğu görülmektedir. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Yusuf Tekin’in daha önce açıkladığı sürelerin aksine eski uygulamanın sürdürüleceği dillendirilmiştir. Bakanımızın açıkladığı şekliyle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik süreleri için hem kamuoyunda hem öğretmen camiasında bir beklenti oluşmuş, bu beklentinin aksi açıklamalar ve duyumlar camiamızda hayal kırıklığı yaşatmıştır.
Öğretmenlik mesleği karşılığı herhangi bir unvanla ya da başka bir şekilde paha biçilecek bir meslek olmadığını bugüne kadar tüm insanlık ve milletimiz ifade etmiştir. Daha önceki bakanlarımız da, şu anki bakanımız da bu durumu her fırsatta aynen ifade etmişlerdir. Ancak oluşan tabloda öğretmenlerimiz müteessir olmuşlardır. Elbette yaşanılan ekonomik süreç dünyada olduğu gibi ülkemizde de tedbirlerin alınması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Ancak Cumhuriyet tarihimizin hiçbir döneminde ekonomik sebepler öğretmenlerimizin özlük haklarının geliştirilmesine engel olmamıştır. Ekonomik kaygılar nedeniyle öğretmenlerimizin özlük haklarının değiştirilmesinin aksine bakanımızın belirttiği gibi düzenlenmesi aynı ekonomik gerekçelerle elzemdir.
Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik sürelerinin bakanımızın daha önceki açıklamaları ve camianın beklentisi yönünde Uzman Öğretmenlik için 5 yıl, Başöğretmenlik için 10 yıl olarak sınavsız verilmesi, önceki unvanı dikkate alınmadan hazırda bulunan 20 yılını tamamlamış öğretmene Başöğretmenlik unvanın hemen verilmesi ve Öğretmenlik Meslek Kanunu Görüş Yazımızda da belirttiğimiz gibi süre şartı aranmaksızın, alanında veya eğitim bilimlerinde Tezli Yüksek Lisans yapan öğretmene Uzman Öğretmenlik, alanında veya eğitim bilimlerinde Doktora yapan öğretmene Başöğretmenlik unvanının verilmesini talep ediyoruz.
EMEK VE ALIN TERİNDEN TASARRUF OLMAZ!
Tasarruf tedbirleri genelgesinin memur haklarına yönelik maddelerinin iptali için dava açtık!
YARDIMCI HİZMETLER SINIFININ SORUNLARI
Kamuda görev yapan Koruma ve Güvenlik Personellerinin mağduriyetlerinin giderilmesinde Kanunda düzenleme yapılması için Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığına ve İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğüne talepte bulunduk.
Milli Eğitim Bakanlığı Yükselme Sınavı sonucuna göre yerleştirmelerin ivedilikle yapılmasını Milli Eğitim Bakanlığından talep ettik.
Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan personele bir kereye mahsus sınavsız Genel İdare Hizmetleri sınıfına geçiş hakkı verilmelidir.
Her yıl eğitim-öğretim yılı başında ödenen “Eğitim-Öğretime Hazırlık Ödeneği”; brüt bir maaş tutarında ve hizmet sınıfı ayrımı yapılmadan, MEB ve Yüksek Öğretim personelinin tamamına ödenmelidir.
Kamu Birliği Konfederasyonu ve Genç Eğitim Sendikası olarak 29 Haziran’da Ankara’da yapacağımız Büyük Memur Mitinginde Başta Eğitim Çalışanları olmak üzere tüm kamu çalışanlarının sorunlarını dile getirerek, kamu personellerin haklı sesini yetkililere iletecegiz. Tüm kamu çalışanlarını 29 Haziran’da Ankara Anıtparka, Büyük Memur Mitingimize davet ediyorum. Gelin birlikte memurun güçlü sesi olalım, gelin Kamu Birliği Konfederasyonunda hakkımızı alana kadar mücadele edelim.
Bu vesileyle tüm bir yıl boyunca emek veren, ter döken tüm eğitim çalışanlarımızı bir kez daha tebrik ediyor; öğrencilerimize iyi tatiller diliyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.