Ülkemizde eğitim çalışanlarına gösterilen şiddet her geçen gün artmıştır. İşini yaptığı için okullarda şiddet gören, öldürülen, mobbinge, baskıya uğrayan öğretmen, yönetici ve diğer personel milli eğitim bakanlığı tarafından yalnız bırakılmıştır. Kapısında güvenlik personeli olan avm nin içinde bir mağaza da x-ray cihazı varken okullarda buna benzer güvenlik tedbirleri bu kadar olay karşısında alınmamıştır. Bu ülkede bir tişört kadar eğitimcinin kıymeti yok mu?
3 gün önce emekli olduktan sonra maaşı yetmediği için çalışmak zorunda kalan 74 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Oktugan’ın öğrencisi tarafından öldürülmesi artık yeter dedirtti!
Genç eğitim sendikası olarak ülkemizdeki okullarda artan şiddetin zaten farkındaydık ve bunun için komisyon oluşturduk. Komisyonumuz 1 aydır yaşanan durumları, alınacak tedbirleri ve caydırıcı cezaları değerlendirip “Eğitim Çalışanlarını Şiddete karşı koruma yasa tasarısını” hazırladı. Bu tasarıyı cumhurbaşkanlığı ve mebe sunduk. Bu tasarının içindeki her madde uygulanabilir ve yetkililerden bu tasarıyı ciddiye almasını bekliyoruz.
Şu iyi bilinmelidir. Eğitimcinin can güvenliği sadece cezaların arttırılmasıyla olmaz. Okullarda önleyici güvenlik tedbirleri alınmalı ve Kadrolu güvenlik personeli atanmalı. Cezalar arttırılmalı, ertelenmemeli, paraya çevrilmemeli. Toplumsal olarak önleyici ruh sağlığı hizmetleri de arttırılmalı.
Bütün bunlar için MEB, Adalet bakanlığı, sağlık bakanlığı alınması gereken ortak bütün tedbirleri almalıdır.
Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz ve diğer tüm personel okuluna güvenle gidebilmeli. Benim başıma da bir şey gelir mi? Kaygısına düşmemeli… Güvenli okullar, güçlü bir gelecek için sendikam ve Aras Ali Altıntaş olarak diğer konularda olduğu gibi bu konun da takipçi olacak ve “hiçbir eğitim çalışanını yalnız bırakmayacağım”
Aras Ali Altıntaş