Eğitim camiamızın kanayan yarası ekonomik sorunlar. Kutsal bir görevi icra eden öğretmenlerimiz ve eğitim camiasının çalışan memur ve personelleri uzun yıllardır ekonomik sıkıntılar yaşamaktadırlar. Kiraların fahiş fiyatlara yükseldiği, ev ve araç gibi zorunlu ihtiyaçların alınma hayalinin bile kurulamadığı bir dönemde açlık sınırının çok altında maaş alan eğitim camiası çalışanları aldıkları maaş ile ay sonunu bile getirmekte sorunlar yaşamaktadırlar. Yeme-içme, barınma, giyinme, hastalık, düğün, doğum ve ölüm gibi olağan durumlarda bile bu ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri maddi güçleri maalesef kalmamıştır. Maaşların çok düşük olması, köy okulları dışında lojmanlardan yararlanılamaması, tek maaşla aile geçindirmek zorunda kalınması, kendi eğitim ve gelişimine yeterli kaynak ayıramaması öğretmenlerin en başta gelen ekonomik sorunlarıdır. Hal böyle olunca öğretmenden ve eğitim camiasının memurlarından verimli bir çalışma beklemek maalesef imkansız hale gelmektedir. Derse giren bir öğretmenin, okulu temizleyen personelin, işini yapan memurun, okulun güvenliğini sağlayan güvenlik personeli arkadaşların, pansiyon revirinde çalışan hemşirelerin, MEB personeli aşçıların işleri başındayken kafalarını meşgul edecek tek şeyin yalnızca işleri olması gerekirken ekonomik sorunlarla boğuşması çalışanın verimini azaltmaktadır. Kredi kartını ödeyemeyen, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamayan, çektiği kredileri bile ödeyemeyip icralık olan, çoğu meslektaşlarımızın bu sorunlarla başa çıkması artık maalesef mümkün olamamaktadır.
İşte bu noktada sorunların üzerinde durup çalışmak ve sorunları çözmek, hak olanı almak, haksızlığa boyun eğmemek, çalışanların daha refah bir düzeyde yaşaması için çalışmak gerekir. Bizler Genç Eğitim Sendikası olarak tek işimizin sendikacılık olduğunu sendikacılığın aynı meslekten olanların iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular yönünden çıkarlarını korumak onları daha da geliştirmek ereğiyle birlik olmayı amaçlayan bir yapının olduğu düşüncesiyle hareket etmekteyiz. Eğitim camiasında baş gösteren her sorunla teker teker ilgilenmek görevimizdir. Bu görevlerden bir tanesi de ekonomik sorunlardır. Bu ekonomik sorunlar;
⦁ Ek ders ücretlerinin özelde en az 300 (üçyüz) TL olduğu bir dönemde öğretmenlerin ortalama 55 (ellibeş) TL alması,
⦁ Maaşlarının yoksulluk sınırının altında olması,
⦁ Yol yardımından faydalanamaması (köy okullarında görevli öğretmenler ciddi manada servis ücreti sıkıntısı yaşamaktadır.)
⦁ Kira yardımı alamaması, ve lojman desteği alamaması, (büyükşehirlerde fahiş kira artışları ile birlikte öğretmenler bazı bölgelerde neredeyse maaşlarının tamamını kiraya verme durumuna gelmişlerdir.)
⦁ Yemek ücreti desteği alamaması, (okulun şehir merkezine uzak olması, çalışanın evine uzak olması dışardan yemek yemesine sebebiyet vermekte ve bu da çalışanı ekonomik sıkıntıya düşürmektedir.)
⦁ Vergi dilimlerinin çok yüksek olması ve bunun bir an önce öğretmeni zor duruma düşürmeyecek bir şekilde düzenlenmesi,
⦁ Resim ve müzik derslerinin diğer branşlarda olduğu gibi ortaokullarda bir saatten iki saate çıkarılması ve böylece branşlar arasında ekonomik adaletsizliğin kaldırılması,
⦁ DYK (Destekleme ve Yetiştirme) Kurslarının belirli branşlara değil tüm branşlara açılması ve branşlar arasındaki ekonomik adaletsizliğin önüne geçilmesi,
⦁ Kırtasiye ödeneklerinin en az asgari ücret tutarında olması ve öğretmenin bu amaçla yıllık kırtasiye malzemelerini kolayca almasının sağlanması,
⦁ Diğer kurumlarda olduğu gibi milli eğitim bakanlığının personeline de bölge tazminatının verilmesi ve ve çalışanların o bölgelerde çalışması açısından teşvik edilmesi,
⦁ Emeklilerin maaşlarının iyileştirilmesi,
⦁ Uzman ve baş öğretmenlik maaş farklarının emekli maaşlarına da yansıtılması,
gibi başlıca ekonomik sorunların bir an önce düzeltilmesi elzemdir. Öğretmenin yıllarca zor şartlar altında okuyup, emek verip öğretmenlik mesleğine büyük bir heyecanla başladığı fakat sonrasında bu ekonomik sebeplerden dolayı büyük hayal kırıklığı yaşadığı bu dönemde öğretmenlerimizin bu sorunlarına kulak verip bu sorunların ortadan kaldırılması noktasında sendikacılığın vermiş olduğu bütün yetkileri kullanıp öğretmenlerimizin daha refah bir düzeyde yaşaması için çabamızı bütün samimiyetimizle ortaya koyacağız.
Sevgili meslektaşlarım, gelin ailemize katılın, birlik olalım. Birlikte büyüyelim, yetkiyi alıp en doğru ve en faydalı kararları birlikte alalım. Biz birlikte güzeliz!
Saygılarımla….
Mesut BALBAL
GENÇ EĞİTİM SEN VAN İL BAŞKANI