Koruma ve Güvenlik Görevlileri Yalnız Değildir.

        Genç Eğitim Sendikası ve Devlet Memurları Konfederasyonu olarak İstanbul Üniversitesi önünde Genel Başkanımız Mehmet Fatih Arslan,  Devlet Memurları Konfederasyonu İl Başkanı ve Genç Sağlık Sendikası İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Orhan Oktar, İstanbul Avrupa Şube İl Başkanımız Mehmet Ramazan Turan, İstanbul Anadolu Şube İl Başkanımız Doğan Özpolat, Ankara İl Başkanımız Erhan Yıldız, Koruma ve Güvenlik Komisyonu Başkanımız Cihat  Kuru, İstanbul Avrupa Şube İl Başkan Yardımcısı Emrah Sözüer, İstanbul Üniversitesi Temsilcimiz  Zübeyde Arslan, Koruma ve Güvenlik Memuru üyelerimiz ve Sendika Avukatımız Öykü Hazal Uçma'nın katılımlarıyla İstanbul Üniversitesi'ndeki keyfi uygulamalara karşı basın açıklamamızı gerçekleştirdik. 

Genel Başkanımız Mehmet Fatih Arslan yaptığı açıklamada;

       Burada İstanbul Üniversitesi gibi köklü bir kurumda alın teriyle geçinen memurlar üzerinden hukukun ayaklar altına alındığı, emeğin hiçe sayıldığı ve devlet ciddiyetine gölge düşürüldüğü bir düzeni dile getirmek için bulunuyoruz. 

          Türk Ceza Kanunu hükümleri açıktır: Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi, görevi kötüye kullanma, eziyet ve tehdit suçları bu üniversitede çalışanlara karşı alenen işlenmektedir. Kamu Denetçiliği Kurumu kararları da nettir: 657 sayılı Kanun’a tabi olmayan kişilerin memurların üzerinde amir yapılması hukuka aykırıdır. Buna rağmen İstanbul Üniversitesi’nde işçi statüsündeki personelin memurlara amir yapılması, hem çalışma barışını bozmakta hem de kamu düzenini altüst etmektedir.

      Devlet Memurları Konfederasyonu ve Genç Eğitim Sendikası olarak buradan ilan ediyoruz:

• Sendikal faaliyetlerden dolayı yapılan baskılar, tehditler ve sürgünler derhâl son bulmalıdır.
• Keyfî görevlendirmeler iptal edilmeli, çalışanlar asli görev yerlerine döndürülmelidir.
• Tehdit ve yıldırma politikaları titizlikle soruşturulmalı, sorumlular hakkında idari ve adli işlemler başlatılmalıdır.
• İstanbul Üniversitesi yönetimi, işçi–memur ayrımını hukuka uygun hale getirmeli, çalışanların haklarını ve onurunu güvence altına almalıdır.

       Biz Devlet Memurları Konfederasyonu olarak devletimize bağlıyız, milletimize sadığız. Ancak hiçbir kamu yöneticisinin şahsi hesaplarını memurun üzerinden görmesine, kamu gücünü kullanarak sendikal hakları gasp etmesine izin vermeyeceğiz. Çalışanlarımızın emeği, onuru ve sendikal özgürlüğü için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.