MEMURA BARAJ, ZİHNİYETE BARİYER!
Anayasa Mahkemesi %2 sendikal barajı ve Toplu Sözleşme İkramiyesi ile ilgili maddeyi iptal etti. Gelin bu duruma hukuki ve vicdani açıdan bakalım. Hukuki açıdan bakalım çünkü sivil toplumun oluşturmak istediği zeminin dayanağı hukuktur. Sendikal bir hareketin olmazsa olmazı haklı olmak, hukuka yaslanmaktır. Vicdani açıdan bakalım, çünkü memleketin en sağlam direklerinden birisi ahlaktır. Mücadele ederken sendikalar arasında rekabetin olması mümkündür, olmalıdır. Bu rekabet eğilip bükülerek değil, mert hareketle hayra vesile olur. Türlü dolaplarla ahlak hususunda ahkam kesmekten geri kalmayanların, eylemleri ve söylemleri noktasında ince eleyip sık dokumaları gerekir. Dolayısıyla, malum olayda baraj diye adlandırdığımız mesele hukuka ve vicdana aykırı olursa eğer, isteyerek baraj planını kurgulayanların önünde bir bariyere dönüşmesi olasıdır. Gelin şu meseleye bir de memur açısından bakalım. Yani tarafsız bakalım, siyasetsiz bakalım, eşitliğe ve adalete susamış bir genç olarak yazıyorum; KİM HAKLI, KİM TARAFLI?
Meseleyi özetlemeden önce belirtmem gereken bir husus mevcut; rakip sendikaların hataya düşmesi bizi memnun etmez. Biz Genç Eğitim Sendikası olarak, yalnızca kendi üyelerimizin haklarını gündeme almıyoruz. Diğer sendikalara üye olanların memuriyetini yok saymıyoruz. Bizim kazanıp, onların kaybettiği senaryolar yazmıyoruz. Samimi ve gerçek bir bakış açısıyla, topyekün bir kalkınma planı sunuyor, kademeli bir kazanım şeması çiziyor, sağlam adımlarla basamakları bir bir atlıyoruz. Kişiler bizim düşmanımız olamaz, biz bir zihniyetle mücadele ediyoruz.
NE OLDU?
6.Dönem Toplu Sözleşme’de Memur-Sen %1 sendikal barajının kurgulanmasında önemli rol oynadı. Ardından bunun bir eşitsizlik yarattığını, çalışma ortamındaki huzuru kaçıracağını öngören sendikaların ses çıkarması üzerine Danıştay ilgili regülasyonu iptal etti. Ardından, mecliste 1. parti olarak bulunan AKP, bu iptale rağmen %2 barajını ortaya çıkardı. %1’in iptali ile aynı gerekçeler öne sürülerek, AYM bu düzenlemeyi de iptal etti. Ancak resmi gazetede yayınlanan gerekçeli karara bakılınca anlaşıldı ki, %2 barajını geçen sendikaların üyelerine ödenen ikramiye de kaldırılmıştı. ÇSG Bakanı Işıkhan ve Memur-Sen konuyla ilgili ihaleyi ana muhalefet partisine havale etti.
%1 HUKUKA AYKIRI, %2’NİN UYGUN OLACAĞINI HANGİ AKILLI DÜŞÜNDÜ ACABA?
Barajlar, kutuplaşmayı getirir. Siz sendikacılığı yalnızca üye sayısından ibaret olarak görüyor olabilirsiniz ama memurların sendikalarını üye sayılarına göre seçmeye zorlayamazsınız. Sendika seçimi aynı zamanda duruşun ifade edilme biçimidir. Safını belli etmektir. Siz yetkili sendika olarak, masada kazanım elde etmek zorundasınız. Elde edileni zafer olarak görmek veya hali hazırda zaten kamu işveren heyetinin uygun gördüğü bir durum olarak nitelendirmek memurun takdirine kalmıştır. Siyasi partilerle işbirliği yapabilirsiniz, bunu inkar etmeyebilirsiniz, ama insanları mağdur edip, sonra da mağdura oynamanızı sindirmek memurun inisiyatifindedir. Dolayısıyla istifaları engellemek adına bir baraj planı kurgulamak ve bunu uygulamak suretiyle, memurun alternatiflerini sınırlamak, düşüncelerini baskılamak, kendinizin yanında, aynı anlayışla yönetilen büyük sendikalara yönlendirmeye niyet ettiniz. Sizden olmayan memuru yok saydınız. Siz yalnızca üyelik aidatı ile memurla bağ kurdunuz. Kurucu Genel Başkanınız rahmetli Mehmet Akif İnan’ın dava şuuru ve ihlasını her seferinde dilinizden düşürmemeye devam ediyorsunuz ama ondan nasibinizi almamakta diretiyorsunuz.
Bir yanlışa düşmüşsünüz, danıştay iptal etmiş. Bu sefer başka bir planla aynı eşitsiz uygulamaya başvurulmuş. Kararın iptal olacağını bile bile bu düzenleme yapılmış. Göz göre göre memurun aklıyla alay edilmiş. Merak ediyorum gerçekten niyetiniz halisti de, vicdanınız elverdi de, aklınız hiç mi çalışmadı, hiç mi böyle iş olmaz diye düşünmediniz? Biz mi yanlış yorumluyoruz, siz mi yanlış anlatıyorsunuz? Eğri anlamları doğru kelimelerle anlatmaya çalışmaktan diliniz kirlendi, farkında mısınız? Memurun sizin işbilmezliğinizle 345 TL kaybettiğini kabullenmek bir yana, memurun 345 TL ile bir kilo et bile zor alabildiğini haykırmak mecburiyetindeyken, ana muhalefete yüklenirken, kalbiniz karardı farkında mısınız?
SEÇİM ÖNCESİ SİYASİ PROPAGANDA KOKUSU ALIYORUM!
Bizim Genç Eğitim Sendikası olarak belirlediğimiz ilkeler doğrultusunda siyasi partilerle aramıza koyduğumuz bir mesafe bulunuyor. Memura ne kadar yakınsak meclisteki birinci partiye de o kadar uzak, ikinci partiye de o kadar uzağız. İktidar veya ana muhalefetle işbirliği yapacak olsak, sendika değil siyasi parti kurardık. Herhangi bir partiye bir nefretimiz veya bir sevgimiz bulunmuyor. Ama biz de insanız. Görüyoruz. Anlıyoruz. ÇSG Bakanı’nın yaptığı açıklama, Memur-Sen Genel Başkanı’nın kalemine çok benziyor. Kararın iptalinde ana muhalefet suçlanıyor, ‘’345 TL’den oldu memurlar’’ yaygarası kopuyor. Buram buram siyasi propaganda kokusu alıyorum. Ali Yalçın, ne zaman milletvekili adayı olur bilmem, sendikacılık anlayışını çözemedik, inşallah bir an önce milletvekili adayı olarak memlekete faydalı olur da, biz de bir an önce adil sendikal zemin hayalimize kavuşuruz. Sayın Bakan’ın açıklaması, Memur-Sen’i yüceltme ve büyütme çabasını ortaya koymaktadır. Bu bir dramdır. Biz Genç Eğitim Sendikası olarak, yüzbinlerce üyeye sahip olan sendikaların da, üye sayısı bakımından az olan sendikaların da, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kalkınmasında önemli rol oynayacağına inanıyoruz. Dolayısıyla Sayın Işıkhan’ın bu açıklaması bürokrasiye yakıştıramadığımız bir tavrı temsil etmektedir. El ele verip, ana muhalefet karşıtı propaganda yapmanız bizi ilgilendirmiyor. Dediğim gibi siyasi bir beklentimiz, hedefimiz olduğu anda sendikacılık bizim için bir hatıradan ibaret olur. Ancak bu propagandayı yapacağınıza, 345 TL ile memurun ne alabileceğini konuşmaya ne dersiniz? ÇSG Bakanı’nı arayıp bu ortak metni okumak yerine, Milli Eğitim Bakanı’nı arayıp, atamalarla ilgili süreci hızlandırmaya ne dersin Sayın Ali Yalçın? Yani şu siyasi girdabın içerisinde kaybolmak yerine, memurun tarafında durmaya ne dersin? Sanırım cevabı biliyorum.
BU ZİHNİYET BİZDEN NE GÖTÜRÜR?
Avrupa Birliği müzakerelerinde 19’uncu madde sendikal hak ve özgürlükler maddesidir. Siz özgürlük ve hak namına kısıtlayıcı olan baraj düzenlemesini desteklerseniz, bu zihniyet sebebiyle Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’na girmeye yüzünüz olmaz. Bu utançla üye olmayı bırak randevu bile alamazsınız. Türkiye’nin her alanda tüm dünyaya örnek olabilecek bir insan kaynağına sahip olmasına rağmen, bu dar zihniyetle beraber alabileceği yol çok uzun değildir. Ya bu zihniyet değişecek ya bu zihniyete sahip olanlar! Ya memuru savunacaksınız ya da siyasete atılacaksınız! Ya haktan, adaletten, eşitlikten sapmayacaksınız ya da koltuklarınızı bırakacaksınız! İki kere iki dört, bu devran böyle gitmez!
BUGÜNKÜ VAZİYET VE SONUÇ
Mecliste ikinci parti, barajın kalkmasının ardından tüm kamu emekçilerine ikramiye ödenmesine yönelik bir teklif sundu. Lütfolunur da, %2 barajı için kurulan lobiler, tüm milletvekilleri bu konuda birlik olursa tüm sendikalı kamu emekçileri eşit ikramiyeyi alır. İşte meydan, samimiyetinizi görelim! İşte çözüm, hareketinizi görelim! Biz bunları konuşurken %3 barajıyla ilgili düzenleme yapmaya hazırlanıyor bile olabilirler. Hiç şaşırmam. Sonuç olarak aynı maddede barajı geçenlerin ikramiye almasını gören düzenleme iptal edildi. Memur-Sen barajda diretmeseydi, bugün bunu konuşmayacaktık.
Genç Eğitim Sendikası olarak geçmiş dönemde ikramiyeden yararlanamayan üyelerimiz için adli süreci başlatmak için hazırlanıyoruz. Önümüzdeki süreçte Ek Protokol ile bu sorunun ivedi bir şekilde düzeltilmesi için talebimizi oluşturduk. Bütün sendikal oluşumlar şunu farkında olmalıdır ki, emekçinin elinin tersine konumlanırsanız, yediğiniz tokatın suçlusu emekçiler değildir, siz yanlış mevzidesiniz demektir. Biz Genç Eğitim Sendikası olarak, gençlerin cesareti, büyüklerimizin tecrübesiyle yoğurduğumuz davayı hassasiyetle inşa ediyoruz. Aynı hassasiyeti ve bulunan taraflara gösterdiğimiz saygıyı herkesten bekliyoruz.
Kamuoyuna Saygılarımla,
Ahmet Furkan AYDIN
Genç Eğitim Sendikası Genel Merkez Danışmanı